İletişim

+90535 104 97 07

Çalışma Saatlerimiz

Salı-Cumartesi: 10:00-19:00

Şema Terapi

Jeffrey Young tarafından 1980’lerde bilişsel davranışçı terapi yaklaşımından yola çıkarak geliştirilmeye başlanmış olan Şema Terapi, erken dönem yaşantılarının yetişkinlik dönemine olan yansımalarını keşfetmeye ve değiştirmeye odaklanan bütüncül bir yaklaşımdır. Bütüncül yapısıyla bilişsel, davranışsal, psikodinamik, geştalt ve bağlanma modellerini içinde barındırmaktadır. Şema terapi; insanı anlamaya ve sorunlarına çözüm bulmaya çalışırken geniş bir perspektif kullanmaktadır. Şema terapi, temelde kişilik bozukluklarını tedavi edebilmek amacıyla geliştirilmiş bir psikoterapi yöntemidir.

Şema Terapi’ye göre hayata karşı bakış açımızı, olayları değerlendirme şeklimizi şemalarımız belirler. Karşılaştığımız durumlara ve insanlara sahip olduğumuz şemalar doğrultusunda tepki veririz. Şema Terapi’nin hedefi; kişinin sahip olduğu şemaların farkına varmasını sağlamak ve şemaları güncel yaşantısına uygun hale getirmesine yardımcı olmaktır.

Şema; ilk öğrenme çağlarında kişinin yaşadıkları sonucunda öğrendiği bilgilerle geliştirdiği inanç ve tutumları ifade eder. Her yeni bilgi yeni bir şema oluşturur. Mesela, kişinin ayakkabı bağcıklarını bağlamayı öğrenme şekli de bir şemadır. Şemalarımız bir kere oluştuktan sonra hayatımız boyunca karşılaştığımız durumları, olayları, kişileri anlamlandırmak için kullandığımız araçlar haline gelir. Şemalar kodlandıktan sonra kişi ilerleyen yaşlarında benzer bir durumla karşılaştığında şema otomatik olarak çalışır ve karşılaşılan durum düşünmeye gerek olmadan kendiliğinden anlam bulur.

Şemalar, erken çocukluk çağlarında oluşup zamanla koşulsuz kabul edilen inançlar haline gelir ve bu durum şemaların değiştirilmesini zorlaştırır. Şemalarda değişimin zor olması, negatif ve uyumsuz özelliğe sahip şemaların kişinin hayatında sorun hale gelmesine yol açar. 

Şema terapi, değiştirilmesi zor uyumsuz şemaları ele alan bir psikoterapi yöntemidir. Uyumsuz şemalar, kişinin özellikle çocukluk dönemindeki ihtiyaçlarının karşılanmaması neticesinde ortaya çıkar. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde kişinin fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının fark edilmemesi ve karşılanmaması zamanla psikolojik sorunların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bu ihtiyaçların karşılanması, kişinin benliğine ulaşabilmesini ve kendini gerçekleştirebilmesini sağlamaktadır. Duygu, düşünce ve ihtiyaçları ifade edebilme özgürlüğü, yeterlilik algısı, kişinin kendisini fark ettiği gerçekçi sınırlar, güvenli bağlanma ve oyun gibi temel ihtiyaçların karşılanmaması ilerleyen zamanlarda farklı ve kendine özgü özelliklere sahip şema alanlarının oluşmasına yol açmaktadır. Barınma, beslenme, sevgi gibi temel ihtiyaçların karşılanmaması, kişinin travmatik olaylara maruz kalması gibi durumlarla birlikte bazı durumlarda olumlu şeylerin kişiye aşırı verilmesi ve sınırların olmaması da şema alanlarının oluşmasına etki etmektedir.

Şema terapinin amacı; uyumsuz şemalarla birlikte kişinin karşılanmamış veya aşırı karşılanmış ihtiyaçlarını belirlemek ve bunların getirdiği sorunlar karşısında baş etme becerilerini geliştirmektir.